8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
BASIN AÇIKLAMASI
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Mukaddes Harmancı?nın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe ilişkin açıklaması şöyledir;
KADINLARIMIZ SADECE 8 MARTTA HATIRLANMASIN!
Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle tüm dünyada kadınların yüzyıllardır yürüttüğü özgürleşme ve eşit haklara sahip olma mücadelesinin kutlandığı 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlar, tüm emekçi kadın gazetecilerimizin daha iyi koşullarda hizmet vereceği günlerin gelmesini yürekten temenni ederim.
Bildiğiniz üzere, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma yolundaki mücadelelerinin temeli 1857 yılında New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretle uzun çalışma saatleri ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla yaptıkları greve dayanıyor. Bu olaydan yıllar sonra 1975 tarihinde kadınların sosyal hayatın içerisinde seslerini duyurmaları için Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart tarihi, ?Dünya Kadınlar Günü? olarak ilan edildi.
Değerli basın mensupları,
Günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeyi, yalnızca ekonomik göstergelerle değil, insan haklarına ve özellikle de kadın haklarına verilen değerle ölçülmektedir. Kadınların toplumdaki yeri, erkeklerle eşit şartlara sahip olup olmadıkları, bu değerlendirmede çok önemli yer tutmaktadır. Ne yazık ki, kadınların büyük bir çoğunluğu, sahip oldukları hakların birçoğunu bilmedikleri, farkına varmadıkları için haklarını arayamamaktadırlar. En dikkat çekici nokta ise, eğitim seviyesi yüksek kadınların bazılarının da bu gruba dahil olmasıdır.
Kadınlarımızın en önemli sorunlarından bir tanesi de, işgücü içerisinde yer alamamalarıdır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaşandığı ülkemizde ve diğer ülkelerde de kadın, ya düşük ücretlerle çalıştırılmakta ya da hiç istihdam edilmemektedir. Bizler biliyoruz ki, kadın emeğini değersiz hale getirmenin yolu kadınlara düşük ücret ödemektir. Bu durumu kadının öğrenim ve beceri düzeylerinin düşük olması ile açıklamak isteseler de, kadının asıl görevinin ev ve çocuklara bakmak olduğu düşüncesini benimsedikleri açıktır.
Tüm bunların yanında, sosyal yaşamdan, hukuksal alandan ve iş yaşamından mahrum bırakılan kadın bir de şiddete ve işkenceye maruz bırakılmaktadır.
12.000 kadın eczacı üyesi bulunan bir meslek örgütü olarak, 8 Mart tarihinde, kadınların sosyal, hukuksal ve iş yaşamındaki seslerini duyurmaları, kadın emeğinin değerinin artırılması ve işgücü içerisinde kadınların daha çok yer alabilmelerinin sağlanması gibi konuların gündeme gelmesi gerektiğini düşünmekte ve kadınlara yönelik projeler üretmekteyiz.
Değerli basın mensupları, Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kamuda kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kalkması ve kadına yönelik şiddetin son bulması için hükümetlerin politikalar geliştirmeleri gerekliliği vardır.
Bizler, ayrım gözetmeksizin insan sağlığına hizmet veren bir sağlık örgütü olarak, meslek örgütlerine de çok büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız. Sadece cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören, aile içi şiddete maruz kalan, eğitimine izin verilmeyen, yasal haklarını bilmeyen ve ezilen kadınların bu sorunlarının çözümü için el ele vermek zorundayız. Toplumsal iyileşmenin sağlanması, şüphesiz öncelikle kadınların eğitilmesi ve gündelik sosyal yaşama katılmalarıyla mümkün olacaktır.
Bu amaçla, kadınlara hak ettikleri değerin yalnızca bugün değil, her zaman verilmesi ve kadınlara yönelik projelerin devlet tarafından bizzat yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yönetimlerin kadınlarla, sadece böyle günlerde büyük salonlarda toplanıp sorunları konuşması ile asıl istediğimiz, hayal ettiğimiz ortama kavuşabileceğimizi düşünmüyoruz. Çünkü ertesi gün ne verilen sözler tutuluyor, ne de bir gün öncesinde yapılan hararetli konuşmalardan bir cümle hatırlanıyor. Daha iyi koşulların yaratılması için somut adımlara ihtiyacımız var. Kurumların siyaseti bir kenara bırakıp, giderek artan kadın sorunlarının üzerine gitmesinin zamanı geldi de geçiyor bile.
Bunun için Türk Eczacıları Birliği olarak bizler de ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzu belirtiyor, tüm dünyadaki kadınların, haklı çabalarının karşılık bulmasını temenni ediyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.