4 Kasım 2010 BASIN AÇIKLAMASI
Değerli Basın Mensupları,
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve ilgili komisyonları tarafından, aktar, baharatçı ve benzeri dükkanlarda, ilaç niteliği olan bitki ve droglar, anorganik/organik madde, bitkisel çay ve karışımların eğitimi olmayan kişiler tarafından hiçbir denetime tabi olmaksızın satılması; bu kişilerin ticari çıkarları doğrultusunda hastaları yanlış yönlendirerek halk sağlığını tehdit etmesi, bu dükkanlarda satışı yapılan ürünlerin uygun olmayan saklama koşullarında hijyen kurallarını gözetmeksizin muhafaza edilmesi, hatta halka satılması kesinlikle yasak olan maddelerin satışının yapılması sonucunda toplum sağlığının tehdit edildiği konusunda T.C. Sağlık Bankalığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü nezdinde çalışmalar geçmişte yoğun bir şekilde yürütüldüğü gibi bugün de büyük bir dikkatle yürütülmektedir. Bilindiği üzere Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü?nün resmi internet sitesinde 5777 sayılı Daimi Genelgesi geçen yıl tekrar duyurulmuştur. Aktar, baharatçı v.b. dükkanların bir disiplin altına alınması amacını taşıyan tedbirlerin yer aldığı ?Aktarlar, Baharatçılar ve Benzeri Dükkanlar Hakkındaki Genelge? hükümlerine göre aktarların ve baharatçıların kesinlikle satamayacağı 70?in üzerinde mahsurlu ve tehlikeli olan maddeler belirtilmiş ancak buna rağmen bu ürünlerin hala bu dükkanlarda satıldığı görülmektedir. Oysa bilinmelidir ki, bu durum eczacıların yetki ve sorumluluğunu hiçe saymakta, yasaları çiğnemekte ve hepsinden önemlisi halk sağlığını tehdit etmektedir. Değerli Basın Mensupları, Genelge hükümlerine aykırı bu duruma ek olarak, 6 Ekim 2010 Çarşamba günü, 27721 sayılı Resmi Gazete?de yayınlanarak yürürlüğe giren ?Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler? yönetmeliğinin hükümlerinin de bazı kesimlerce yanlış yorumlandığı görmekteyiz. Öncelikle, halk sağlığını korumak hedefiyle bitkisel tıbbi ürün ve preparatların kontrolsüz satışının ve kullanımının önüne geçilmesi adına, Sağlık Bakanlığı?nın yayınlamış olduğu ?Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler? yönetmeliğinin, halk sağlığını tehdit eden mevcut durumun önünü keseceğine inanıyoruz. Zira yönetmelik hükümleri gereğince insan sağlığını koruyucu ve tedavi edici etkileri olan geleneksel bitkisel tıbbi ürünlerin endüstriyel olarak üretilmesi veya ithal edilmesi ile ilgili başvurular Sağlık Bakanlığına yapılacak ve ilgili Bakanlık tarafından ruhsatlandırılacaktır. Ve Yönetmeliğe uygun olarak ruhsat almış olan ürünler sadece eczanelerden satılabilecektir. Değerli Basın Mensupları, Israrla altını çizmek istiyoruz ki, zayıflama ya da herhangi bir hastalığa yönelik olarak kullanılması düşünülen bitkiler, eczacı danışmanlığı olmadan çeşitli kaynaklardan öğrenilen ve hele hele kulaktan dolma bilgilerle tüketilmemelidir. Tüm bunların ışığında, sadece halk sağlığını önceleyen bir mesleğin mensubu olarak bizler bu alanı bir kazanç kapısı olarak görmüyoruz. Halk sağlığını koruyan hiçbir meslek mensubunun da bunu yapmayacağına gönülden inanıyoruz. Bizler, kendini eczacı ve hekim sananlara sesleniyor ve sadece kar amacı güderek toplumun sağlığını hiçe saymanın bir hukuksuzluk olduğunu tekrar hatırlatmak istiyoruz. Basın ve kamuoyuna saygıyla duyurulur. TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ |