BASIN AÇIKLAMASI: KAMUNUN KAYNAKLARI İSRAF EDİLMESİN, HASTA SAĞLIĞI İLE OYNANMASIN!
KAMUNUN KAYNAKLARI İSRAF EDİLMESİN, HASTA SAĞLIĞI İLE OYNANMASIN!
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, basına da yansıyan bir üniversite hastanesindeki rasyonel olmayan ilaç alımı konusu ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle: Değerli Basın Mensupları,
Birkaç gündür gerek yazılı gerek görsel medyada bir üniversite hastanesinde yaşanan ilaç ve tıbbi malzemeyle ilgili skandal olayı hayretle izliyoruz! Bir üniversite hastanesine yakışmayacak bir biçimde, yüzlerce yıl yetecek 14 bin kutu ilaç ve 9 bin adet tıbbi malzemenin uygun olmayan koşullarda depolanmasını, miadı dolmuş ilaçların imha edilmemiş olmasını; gerek hasta sağlığı gerekse ülke kaynakları açısından büyük bir üzüntüyle izledik. Bu yaklaşımın, hangi mantaliteyle yapıldığı, ham alıcılar hem satıcılar açısından mutlaka irdelenmesi gereken bir konudur.
Yatan hasta reçetelerinin sadece hastane eczanelerinden temin edilmesinin yarattığı bu sağlık skandalı ile ilgili olarak, bundan tam bir yıl önce yaptığımız basın açıklamasında, uygulamanın 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren hastanelere hiçbir geçiş süreci tanınmadan yürürlüğe girmesinin son derece sakıncalı olduğunu belirtmiştik. Yeterli altyapı çalışmaları tamamlanmadan, hastanelerdeki mevcut sorunlar çözülmeden, konunun taraflarından uygulama hakkında görüş alınmadan, yeterli eczacı olmadan eczane hizmeti verilmesinin, stok yönetimi bilgisi olmadan ve depolama koşulları düzeltilmeden toplu ilaç alım ihalelerinin yapılmasının büyük sorunları da beraberinde getireceğini her platformda tekrar tekrar altını çizerek vurgulamıştık. Ancak bugün geldiğimiz noktada üzülerek gördük ki, o gün yaptığımız basın açıklamasındaki tüm uyarılarımız, bugün birer sorun olarak karşımıza çıktı, korkumuz daha da çıkmaya devam etmesidir!
Değerli Basın Mensupları,
Sağlık alanındaki önemli sorunlarından bir tanesi sağlığa ayrılan kaynakların doğru zamanda doğru şekilde kullanılamamasıdır. Hastanelerdeki altyapı ve depolama alanındaki koşullar düzeltilmeden, stoklanan ürünlerin nasıl ve ne şekilde kullanılacağı konusunda uzman bilgisi olmadan, sivil toplum kuruluşlarından ve uzman kişilerden görüş alınmadan uygulamaya koyulan bir sistem, bugün yaşadığımız sorunları yarın da yaşamamıza neden olacak, sistemin ortaya çıkardığı bu savurganlık, kamuya artı bir maliyet getirecektir.
Her ilaçtan ve tıbbi malzemeden hastanenin stokunda bulanması gibi bir zorunluluk olmamalıdır. Kaldı ki bu durum, depolama yeri, maliyet ve stok yönetimi gibi sorunları da beraberinde getirir. Çünkü hastaneler 8 bin kalem ilaçtan ancak ortalama 160-180 kalem ilacı yatan hastaları için kullanabilirler ve bu ilaçlar acil ilaçlardır. Bunun dışında kalan ilaçlar hastane depolarında çürümeye mahkûmdurlar. Dolayısıyla bu tür ürünlerin hastane dışından, yani serbest eczanelerden ihtiyaç oldukça temin edilmesi, bu savurganlığın önüne geçerek kaynakların rasyonel kullanılması için atılacak önemli bir adım olacaktır.
Kısacası, hastanelerin ihtiyacı dışındaki ilaçların ve tıbbi malzemelerin toplu ihale usulü yöntemiyle değil, tek tek ve uygun koşullarda, serbest eczanelerden alınması gerekmektedir. Bu durum aynı zamanda hastanelerin ellerindeki ilacı tüketmek için rasyonel olmayan bir tedavi yöntemi uygulamasını da beraberinde getirebilir. Biz bunu hem hasta hakları açısından, hem de kamu maliyeti açısından doğru bulmuyoruz.
İlaç, doğru kullanılmadığında hasta açısından ciddi sorunlar yaratabilir ya da hastalığın tedavi edilmesini engelleyebilir. Bu bakımdan bu uygulamanın hastanelerdeki eczacı sayısının artırılmadan, diğer altyapı çalışmalarının tamamlanmadan yürümeyeceği bugün bir kez daha anlaşılmıştır. Kamu ihale yasası ne kadar düzenlenirse düzenlensin, pek çok ilde ihaleye girecek depo bile bulunmamaktadır. Olsa bile bu ihalelerin nasıl ve kimler tarafından kontrol edileceği belli değildir.
Biz bir sağlık meslek örgütü olarak daha önce sürdürdüğümüz yatan hasta reçete dağıtım bürolarımızın yeniden hayata geçirilmesi konusu başta olmak üzere, mevcut sıkıntıların çözümlenmesi, kamu kaynaklarının daha rasyonel kullanılması noktasında her türlü işbirliğine hazırız.Değerli Basın Mensupları,
Sağlık Uygulama Tebliği ile getirilen uygulamadaki olumsuzlukların son bulması ve yeni olumsuzluklar yaşanmaması için, hasta merkezli sağlık hizmeti verilmesi; ülke kaynaklarından sağlığa ayrılan payın arttırılması, stok yönetimi bilgisi olan uzman personel istihdam edilmesi, hastanelerdeki her türlü ilaç alımından sorumlu olacak eczacı sayısının artırılması, merkezi bir denetim mekanizmasının oluşturulması, medikal alandaki denetimin artırılması ve meslek örgütlerinden görüş alınması gerekmektedir.
Bizler, uygulamanın sorunsuz sürdürülmesi, kaynakların doğru kullanılması ve hastaların sağlığı için çözüm önerilerimizi paylaşmak ve katkı koymaya hazır olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
BASIN BÜROSU