ECZACILARA, SAĞLIK ALANINDA HİZMET VEREN MESLEK ÖRGÜTÜ, DERNEK VE SENDİKALARDAN TAM DESTEK
ECZACILARA, SAĞLIK ALANINDA HİZMET VEREN MESLEK ÖRGÜTÜ, DERNEK VE SENDİKALARDAN TAM DESTEK | |
![]() | |
KAMU YARARI ADINA HALKA, HALK ADINA KAMUYA SALDIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ. Bizler ortak hareket etme hedefi ile bir araya gelen sağlık çalışanlarının temsilcileri olarak sağlık alanında gerçekleştirilen her türlü düzenlemeye ilişkin söz hakkı olan örgütleriz. Hekimlere, diş hekimlerine, hemşirelere, eczacılara, sosyal hizmet uzmanlarına, sağlık teknikerlerine ve teknisyenlerine kısacası sağlık alanında çalışan tüm emekçilere yönelik haksız uygulamaların karşısında durduk. Birbirimize sahip çıkmanın, yan yana durmanın ne denli önemli olduğunu defalarca fark ettik. Bu bilinçle aşağıdaki açıklamamızı tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Sosyal ve hukuk devleti olmanın gerekleri ile bağdaşmayan bir şekilde; hastanelerde çalışan taşeron işçilerin, demiryolu işçilerinin, itfaiyecilerin, TEKEL işçilerinin haklarının gasp edildiğini, haklı mücadelelerinin zor yoluyla engellendiğini ve bunun ?kamu yararı? adına gerçekleştirildiğini ibretle izliyoruz. Bununla birlikte, vatandaşlarına sağlık hizmeti sunma zorunluluğu bulunan hükümetin eczaneler ile yapmış olduğu sözleşmeleri fesh ederek halkın ilaca erişiminin kısıtlanmasını doğuracak ve eczacılık mesleğinin geleceğini tehdit edecek uygulamalarını şaşkınlıkla karşılıyoruz. Bizler, meydanlarda su ve gaz sıkılarak dağıtılmaya çalışılan hak mücadelesi veren işçilerin bir arada durma ve örgütlü mücadele etme isteklerini yok etmeye çalışmayı da, eczacılar ile eczacıların örgütü olan Türk Eczacıları Birliği arasındaki örgütsel bağı kopararak bir mesleğin mensuplarını örgütsüz bırakma girişimini de aynı biçimde bir demokrasi ayıbı olarak değerlendiriyoruz. ?Kamu yararı? adına hareket edenler, kamunun işçilerden, memurlardan, hekimlerden, hemşirelerden, eczacılardan, sağlık çalışanlarından da oluştuğunu unutmamalıdır. Unutanlara hatırlatmak istiyoruz: Kamu ne sizsiniz, ne de görünmez bir varlık. Kamusal ilaç hizmeti sunan eczacıların, tüm sağlık çalışanlarının desteğini alarak ve halk sağlığını tehlikeye atmadan gerçekleştirdiği kepenk kapama eylemi sonrasında devletin eczacılar ile imzalamış olduğu hizmet sözleşmesini feshetmesi hiçbir şey değilse örgütlenme özgürlüğüne karşı girişilen anti-demokratik bir uygulamadır. Herkes için erişilebilir, nitelikli bir sağlık hizmeti sunmanın koşullarını aramaktan çok, sağlığa yapılan harcamaları kısmak amacında olan bir kurumun bu uygulaması kabul edilemez. Şu açıktır ki; işçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, hekimlerin, diş hekimlerinin, eczacıların, hemşirelerin, sosyal hizmet uzmanlarının, sağlık teknikerlerinin ve teknisyenlerinin ve diğer tüm sağlık çalışanlarının temsilcisi olan bizlerin bir arada durma ve örgütlerimizle birlikte mücadele ederek haklarımızı korumaya çalışmamıza tahammül edemiyorsunuz.
Tüm meslek örgütlerini, kamu yararını gözetmeyen sadece mesleki çıkarları için mücadele eden örgütler olarak nitelendiriyorsunuz. Bizleri ya görmezden geliyor ya da bizlerin üzerinde vesayetçi bir politika izliyorsunuz. Sürdürdüğünüz anti-demokratik ve çatışma siyaseti ile bir mesleğin mensuplarını ve onun temsilcisi olan bir meslek örgütünü karşı karşıya getirmeye çalışıyorsunuz. Ve bunu kamu yararını gözetme adına yapıyorsunuz. Unutmayın, çatışmacı siyasetinizin ürünü olarak; Demiryolu ve TEKEL işçilerine ve itfaiyecilere uyguladığınız şiddet, diş hekimlerine yönelik giriştiğiniz hak kayıpları ile dolu Yasa değişikliklerini içeren anti-demokratik düzenlemeler, radyoloji çalışanlarının sağlıkları göz ardı edilerek mesai saatlerini arttıran ve hekimler ile birlikte tüm sağlık çalışanlarını güvencesiz ve düşük ücretle çalıştırmanın yasal zemini olan Kamu Hastane Birlikleri ve Tam Gün Yasa Tasarısına yönelik eleştirelere olan kayıtsızlığınız, sosyal hizmet uzmanlarının ünvanlarını kullanmalarına olan tahammülsüzlüğünüz, taşeron işçilerin haklarının gasp edilmesine kulaklarınızı tıkayışınız, hemşirelerin çalışma alanlarını düzenleyici mevzuatı hayata geçirmeyerek onları mesleki anlamda kimliksiz bırakmanız, tüm hekim dışı sağlık çalışanlarını sağlık hizmetinin vazgeçilmezlerinden olduğunu görmeyişiniz ve eczacılar ile imzalamış olduğunuzu sözleşmeyi fesh ederek halkı ve eczacıları mağdur edişiniz tarihin sayfalarına bir bir kazınmaktadır. Tüm bunları içeren bir Türkiye fotoğrafı ile karşı karşıyasınız. Yıllar sonra bu fotoğrafa bakıp, ülkemizin geldiği nokta konusunda konuşmaya hakkınız olmayacak. Bizim bildiğimiz biçimi ile, yani işçilerden, memurlardan, hekimlerden, diş hekimlerinden, eczacılardan, hemşirelerden oluşan kamu, ödediği muayene ücretleri ve katılım payları ile sağlık hizmetlerinin parasız olmadığını biliyor. Birinci basamak dahil sağlık hizmetlerinde geçerli olan katkı ve katılım payı uygulamalarını emekliler başta olmak üzere herkes, giderek artan oranda hissediyor, yaşıyor. Kısacası cazip söylemlerle başlattığınız ve uyguladığınız programın gerçek yüzü daha iyi anlaşılıyor. Bizim bildiğimiz kamu, sürdü |