İLAÇ FİYAT DÜŞÜŞLERİ SÜRECİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Bilindiği gibi, 18.09.2009 tarihinde Resmi Gazete?de yayımlanan Tebliğler ve İlaç Fiyatları Hakkında Karar ile, ilaç alanında son derece büyük, eczanelerimizin tamamını ve hastalarımızı önemli ölçüde etkileyecek bir dizi tasarruf tedbiri açıklanmıştır.


Hükümet, 14.6 milyar TL olarak ayırdığı ilaç bütçesinin 2009 yılı sonuna kadar yaklaşık 16 milyar TL olarak gerçekleşeceği hesabına dayanarak ortaya çıkan 1.4 milyar TL?yi önce Haziran ayından başlayan global bütçe tartışmalarıyla ilaç sanayinin karşılaması yöntemini hayata geçirmeye çalışmış, ancak sanayi masadan kalkınca 18 Eylül?de söz konusu mevzuatı yayımlamıştır.


Hükümet, bu mevzuat sonucu ilaç fiyat düşüşlerinden elde edilecek tasarrufu 2.4 milyar TL olarak planlamış, ancak mevzuat yayımlanınca gerek Birliğimiz, gerek ilaç sanayi, gerek IMS; bu tasarruf tedbirlerinin sonucunda 3.3 Milyar TL?lik bir küçülme olacağını hesaplamıştır.    


Eczacı Odalarımıza, 23 üncü Dönem milletvekillerimize, ilgili Bakanlara, parti gruplarına gönderdiğimiz bilgi notlarında da ifade ettiğimiz üzere, 3.3 Milyar TL tasarrufun eczacılar açısından anlamı, 815 milyon TL?lik bir kayıptır. Bu miktar, eczanelerimizin taşıyamayacağı kadar ağır bir yükün altına girmesi anlamını taşımaktadır. Tüm eczanelerin sektörden aldığı payın yaklaşık 3.6 milyar TL olduğu değerlendirildiğinde, 815 milyon TL?nin büyüklüğü bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Bu, 40 bin TL ortalama cirosu olan bir eczanenin cirosunun 31.6 bin TL?ye düşmesi, vergi sonrası net karının ise 3.300 TL?den 1.780 TL?ye düşmesi anlamını taşımaktadır. Eczacılarımız, bu büyüklüğün ne demek olduğunu, bu koşullar altında eczanelerimizi yaşatabilmenin mümkün olup olmadığını kendileri de değerlendireceklerdir.  


İlaç sanayi ve kamu, küçülmenin toplam olarak 2.4 milyar TL ile sınırlanması konusunda görüşmelerini sürdürmektedir.
Eğer küçülme 2.4 milyar TL olarak gerçekleşirse bunun eczanelerimiz açısından karşılığı 543.5 milyon TL olacaktır.    


Aynı zamanda 14.12.2004?te imzalanan Protokol sonucunda, eczacılar tamamen kamu ve ilaç sanayi arasında bir konu olan
kamu kurum iskontolarını taşımak nedeniyle önemli bir zarara uğramaktadır. Bu zararın da yıllık 600 milyon TL civarında olduğu hesaplanmaktadır.


Diğer yandan, ilaç fiyat düşüşleri, raflarımızdaki ilaçları daha yüksek bedelle alıp daha düşük bedelle satmamız anlamını taşıdığından, hem raflarımızın bedelsiz kamulaştırılması anlamına gelmekte, hem de vergi vs. açısından sorunlar ortaya çıkartmaktadır. Bu ilaç fiyat düşüşlerinden sonra stok erimesinden kaynaklı zararın ise 150-200 milyon TL civarında olacağı hesaplanmıştır. Ancak, web sitemizde de yayında olan 7444 sayı ve 22.10.2009 tarihli yazımızda duyurduğumuz gibi, bu konuda ilaç sanayinin temsilcileri, Depocular Derneği ve TEKB ile, bu stok zararlarının, uygulama tarihinden itibaren her bir ilacın alış vadesinin yarısı kadar süre geriye giderek karşılanması konusunda bir uzlaşma sağlanmıştır. Bir başka deyişle, satış vadesi 60 gün olan bir ilaç, 2 Kasım 2009 tarihinden itibaren ek kamu kurum iskontosu verecekse, 30 gün geriye giderek hesaplarsak (60 gün satış vadesi /2), 3 Ekim 2009 tarihinden 2 Kasım 2009 tarihine kadar dağıtım kanalları tarafından bizlere fatura edilen ilacın fiyat farkı karşılanacaktır.


Sorunun diğer bir boyutu, geriye doğru çıkan muayene ücretleri ve tüm itirazlarımıza rağmen, eczanelerimizden eskiden sadece çalışanlardan ve sadece devlet ve üniversite hastaneleri için muayene katılım payı alırken; yeni uygulama ile, tüm nüfustan ve tüm basamaklar için üstelik daha da yüksek miktarlarda muayene katılım payı alınmasıdır. Bizleri tahsildar durumuna düşürdüğü için eski uygulamaya şiddetle itiraz ederken, bu yeni ve daha ağır uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.  


Birliğimiz 17 Eylül 2009 tarihinden başlayarak sayın Bakanlar, SGK ve İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri ile sayısız görüşme gerçekleştirmiştir. Bu görüşmeler devam etmekte olup, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan koordinatörlüğünde ilgili Bakanların da katılacağı bir toplantıda sorun yeniden ele alınacaktır. Ancak
BİZE AİT OLMAYAN BİR BÜYÜMENİN BEDELİNİN BİZLERDEN TAHSİL EDİLMESİ KONUSUNDA ISRAR EDİLDİĞİ TAKDİRDE, ECZACI ÖRGÜTÜ BİR BÜTÜN HALİNDE BU BEDELİ ÖDEMEYECEĞİNİ AÇIKÇA İLAN EDECEKTİR.


Bu noktada, 13 üncü Başkanlar Danışma Kurulu sonrasında Merkez Heyetimiz ve 51 Eczacı Odamız tarafından yayımlanan sonuç deklarasyonunda da vurgulandığı üzere, taleplerimiz şunlardır:

YILLARDIR SİSTEMLİ BİR BİÇİMDE SÜREN VE 18 EYLÜL?DE YAYINLANAN MEVZUATLA DA SON DARBEYİ VURAN ECZANE YIKIMINDAN GERİ DÖNÜLMESİ İÇİN;

  • Kamu ile ilaç şirketi arasında yapılan bir alışverişe zorla aracı edilmemizden doğan kamu kurum ıskontolarının yükünün eczane üzerinden alınmasını,

  • Eczanelerin ilaç alım koşullarının sadeleşmesi ve İlaç Fiyat Kararnamesi?nin değiştirilerek eczacıların kâr oranlarının yükseltilmesini,

  • Eczacılara meslek hakkı verilmesini istiyoruz.

26 Ekim 2009 - Okunma Sayısı : 1238