SGK?NIN GÜCÜ ECZACININ BİRLİKTELİĞİNİ BÖLMEYE YETMEZ (TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ VE 51 BÖLGE ECZACI ODASININ ORTAK DEKLARASYONU)

SGK?NIN GÜCÜ ECZACININ BİRLİKTELİĞİNİ BÖLMEYE YETMEZ

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, 02/12/2009 tarihinde bir açıklama yayınlayarak eczanelerin zarar ederek kapanmayacağını, aksine sektörle birlikte eczacıların da büyüdüğünü, adeta alanda hiçbir sorun olmadığını, bizim boşu boşuna endişeye kapıldığımızı ileri sürmekte, ?küçük bir kar düşüşü nedeniyle? eczanelerimizi kapattığımızı iddia ederek, meslek onurumuzla oynamaktadır. Biz ?feda edecek tek bir eczanemiz yok? derken, SGK, sadece dokuz eczanenin batacağını ileri sürmektedir. Böylece SGK ülke gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu kendi ağzından ifade etmiştir.

SGK Rakam Savaşına Girmesin!

Sosyal Güvenlik Kurumu hazırladığı ve 18 Eylül?de yayınlanan mevzuat ile, 1.8 milyar TL tasarruf yapayım derken, 3.3 milyar TL tasarrufa ?yanlışlıkla? imza atmış bir kurumdur. 24 bin eczacının ilaç sektöründen aldığı pay 3.6 milyar TL?dir. Bütün bu tasarruf tedbirleriyle bu payın tam 815 milyon TL (yaklaşık yüzde 22) küçüleceğini söylemek zorundayız. İşte bu küçülmenin ?sadece yüzde 1.52? olduğunu hesaplayan da yine SGK?dır. Aynı biçimde ortalama eczane karlılığının 17.000 TL?ye çıkması için basit bir oran/orantı hesabıyla ortalama cironun 85.000 TL olması gerekir, oysa bunu kendileri web sitelerinde 39.000 TL olarak ilan etmektedirler. Aradaki farkı SGK?nın ?kamuoyunu yanıltma katsayısı? olarak değerlendirmekteyiz.

SGK Eczane Sayısını Bilmez!

Türk Eczacıları Birliği, halk eczacılarının zorunlu, kamu eczacılarının gönüllü üye olduğu Anayasal bir kuruluştur. Bir eczacı, eczane açmak için Odalarımıza kayıt yaptırmak zorundadır. Bu eczacıların ruhsatlarını da Sağlık Bakanlığı adına Sağlık Müdürlükleri vermektedir. Ama bir eczane SGK ile anlaşmalı olmak zorunda değildir. O nedenle, SGK?nın kendi kayıtlarından yola çıkarak eczane sayısı, hangi il ve ilçede kaç tane eczane olduğu gibi bilgilere ulaşabilmesi mümkün değildir. Bu bilgi, sadece ve sadece Birliğimizde ve Sağlık Bakanlığı?nda mevcuttur. Bu bilgiye sahip olan biz söylüyoruz ki, sadece ilçelerde değil, belde ve köylerde de tek eczane olarak sağlık hizmeti veren 3.000 eczane kapanacaktır.

SGK İsteyerek Eczacıya Hiçbir Şey Vermez!

Başta düşük cirolu eczaneler olmak üzere tüm eczanelerde yaşanan yıkım sorunu yeni bir sorun değildir. Kamuoyunun da bildiği üzere eczanelerimizi korumak için Birliğimiz ve eczacı odalarımız sağlıkta ve eczanelerde yıkıma yol açan politikaların sahibi olan, içinde SGK?nın da yer aldığı ilaç ve sağlık alanının tüm sorumlularına karşı son beş yıldır mücadele etmektedir. SGK?nın geçtiğimiz dönemde eczaneler lehine ?yaptığı? iyileştirmelerin (!) birincisi, biz 30 Haziran gecesi tüm Türkiye?deki eczanelerimize ?Kapalıyız? afişlerini astıktan sonra, ikincisi ise 1 Ocak günü SGK ile yaptığımız sözleşmeyi feshedeceğimize dair ihtar gönderildikten sonra, SGK tarafından değil, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmıştır.

Mücadelemiz sonucunda kazandığımız bu iyileştirmeye rağmen SGK?nın kendi verilerine göre, bu ?korudukları? düşük cirolu eczanelerin sayısı 2008 yılında 8500?den 2009?da 12.511?e çıkmıştır. Sektörün son 2 yılda %40 büyüdüğünü iddia edenler, aylık cirosu 50.000 TL altı olan eczane sayısının neden 8500?den 12511?e çıktığını açıklamakla yükümlüdürler. TEB verilerine göre, sadece geçen yıl kapanan eczane sayısı da 650 değil, 775?tir. Son beş yılda her yıl 650 eczanenin kapandığı doğru sayılsa bile, beş yıl öncesinde bu sayının 50 civarında olduğu da unutulmamalıdır. Buna ek olarak, SGK bile her yıl 650 eczanenin kapandığını ileri sürerken, bütün bu tasarruf tedbirlerinden sonra SGK?nın hesaplarına göre nasıl sadece 9 eczanenin kapanacağı ayrı bir muammadır. Her yıl 1050 yeni eczane açılmasının sorumlusu ise, son on yılda 7 olan eczacılık fakültesi sayısını 17?ye çıkartanlardır. Açılan- kapanan eczane sayısı hesaplanırken, kaç yeni mezunun eczane açtığı da hesaba katılmalıdır.

Sosyal Duyarlılık SGK?nın Kapsama Alanı Dışındadır!

SGK?nın, hastalarımızın ilaca erişimindeki zorlukları kaldırdığı, bu düzenlemelerle hasta mağduriyetine son verdiği ise, son birkaç yıldır herhangi bir eczaneye giren herhangi bir hastanın şaşkınlıkla karşılayacağı bir ifadedir. Muayene ücretini ödeyemediği, SUT?daki engelleri aşamadığı için ilaç alamayan hastalarımızın vebali SGK bürokratlarının boynundadır. Eczanelerimizde çalışmayan ve hastalarımızın beklemesine neden olan SGK?nın reçete onay sistemidir. Hastalarımız bir gün aldıkları ilacı ertesi gün SGK?nın ödemediğini eczanelerimizde öğrenmektedir. Her gün artan ilaç fiyat farkları, muayene ücretleri, ?SGK Acil Şifalar Diler? yazısıyla biten reçete dökümüne kötü bir şaka izlenimi vermektedir. Bu nedenle, ne giderilen bir mağduriyet söz konusudur, ne de SGK?nın biz eczacılara öğreteceği bir sosyal duyarlılık dersi olabilir. 

İlaç Sanayi ile Mutabık Kaldıysanız Bedeli Onlar Ödesin!

Türk Eczacıları Birliği ilaç fiyatlarının düşmesine karşı değildir. Ancak, SGK bu düzenlemelerle eczanelere yönelik doğrudan bir müdahale yapılmadığını ileri sürmekte, ilaç şirketleri ile tasarruf konusunda mutabık olduklarını ifade etmektedir. Bizim de sürecin başından beri ifade ettiğimiz olgu budur: Eczacının geliri doğrudan ilaç fiyatlarına bağlıdır ve böyle olmaktan çıkartılmalıdır. Dolayısıyla bu müdahale de doğrudan bir müdahaledir; eczacının mesleğine, emeğine, geleceğine yönelmiştir. Hem de daha önce yaşananlardan çok daha radikal bir müdahaledir. SGK bu küçülme konusunda kiminle mutabık kaldıysa, bedeli de onlardan tahsil etmelidir. Açık olan şudur; eczane ekonomilerini bir

03 Aralık 2009 - Okunma Sayısı : 1239